Alabalıklar (Salmo trutta) ülkemizde avı ve yetiştiriciliği en çok yapılan balıklardan biridir. Tüm balıklar gibi alabalıklar da göl, dere vb. ekosistemlerde coğrafik olarak birbirlerinden izole kaldıklarından kolay türleşen canlı gruplarının başında gelir. Türkiye’nin büyük yüz ölçümü, birbirinden farklı topoğrafik yapısı, göl, deniz vb. farklı ekosistemleri barındırmasıyla, en çok yayılış gösteren alabalık popülasyonları da hızla türleşme eğilimi göstermişlerdir. Ülkemizin her bölgesindeki balık avı meraklıları, yurdun farklı yerlerinden Anadolu alası (Salmo trutta macrostigma), Aras alabalığı-Kafkas alası (Salmo trutta caspius), Karadeniz alabalığı (Salmo trutta labrax), Dere alabalığı (Salmo trutta forma fario), Deniz alabalığı (Salmo trutta forma trutta), Göl alabalığı (Salmo trutta forma lacustris) ve Abant alası (Salmo trutta abanticus) gibi farklı alabalık alttürlerini yakalama şansına sahipler. Morfolojik olarak birbirinden kolayca ayrılabilen bu alabalık alttürlerinden Abant alası sadece Abant gölü, Yedigöller ve çevresindeki kaynaklarda yaşayan endemik bir formdur (Emre ve Kürüm, 1998) ve genel özellikleri bakımından dere alabalığına benzeyen, dere alabalığının Abant Gölü’nde izole olmuş bir varyetesidir (Çelikkale 1994). Yani sadece ülkemizde bulunmaktadır. Özellikle endemik türler ülkemizin biyoçeşitliliğini korumak adına önem teşkil ediyor. Avfoni olarak avı hobi olarak benimsetmek ve siz değerli balık avı tutkunlarını sportif balıkçılığa (yakala-bırak) yönlendirmek misyonumuz. Dolayısıyla yaşadığı coğrafya itibariyle sınırlı yayılış alanına sahip bu balığı tanımak ve yakalama tüyoları üzerine bir yazı hazırladık.
Alabalıklar suları soğuk olan denizler ile yaşamlarına uygun göller, nehirler ve 3000 m yüksekliğe kadar dağlardaki akarsularda bulunurlar. 18 °C ve daha altındaki sularda yaşarlar, 7–13°C’de yumurtlarlar. Bütün alabalıklar yağ yüzgeçlidir ve vücutları iyi gelişmiş sikloid pullarla kaplıdır. Vücutları türlere göre değişik nokta beneklerle bezenmiştir. Ekseri diş bulunur ve bazı türlerde iyi gelişmiştir. Üreme mevsiminde cinsiyetlerini ayırt edici işaretler taşırlar. Vücut ağırlıkları genelde 0.5 ile 2.5 kg arasında değişebildiği gibi, denize göçerek burada yaşamını sürdüren ve sadece üremek için nehirlere geri dönen deniz alasının boyu 1.5 m ve ağırlığı da 15–20 kg kadar ulaşabilmektedir (Atay, 1987). Alabalıkların büyüklükleri, türlerine ve yaşam şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Ülkemizdeki alabalık türünün farklı alttürleri arasında vücut beneklerinin rengi, bulundukları yerler ve şekiller yönünden farklılıklar gözlenmektedir. Örneğin abant alasında (Salmo trutta abanticus) kahverengi halkalar içinde siyah nokta halinde lekeliyken, dere alabalığında (Salmo trutta fario) ise bariz kırmızı renkli beneklerin var olduğu görülmektedir. Abant alasında vücut yanlardan basıktır. Beden üzerinde kahverengi halkalarla çevrilmiş ve açık sarı zemin üzerinde düzensiz dağılmış siyah benekler vardır. Alt ve üst çeneler genellikle birbirine eşit durumdadır.

Alabalık avı için öncelikle amatör balıkçılık belgesi gerekmektedir. Belgemizi aldıktan sonra avlanmaya izin verilen avlaklarda avlanmalı ve av tarihlerine dikkat etmeliyiz. Sirkülerde belirtilen bölge ve tarihlerin dışında kalan akarsu ve göllerde alabalık avı yapmak yasaktır. Zaman sınırlamalarında, orman içi sularda doğal alabalıkların yanı sıra limiti olmayan gökkuşağı alabalığı da dahil avlanmaya yasak zamanlar 01 Ekim – 01 Mart arasıdır. Boy limitleri doğal alabalıklarda 25 cm’dir. Gökkuşağı alabalığında ise boy limiti yoktur. Adet limitleri ise, doğal alabalık için günlük en fazla 3 adet, gökkuşağı ise 10 adettir. Limitler bölgelere göre değişiklik gösterebilmektedir. Sirküleri dikkate almamız, aldırmamız balık avının en önemli unsurudur.
Alabalık avı kolay bir balık değildir. Av için en verimli zamanlar yaz aylarında sabahın ilk ışıkları ve akşam hava kararmaya yakın saatlerdir. Ağaç sarkıtlarının altları ve avlandığımız gölü besleyen su kaynağına yakın noktalar oldukça verimli olacaktır. Alabalık predatör (avcı) balıktır. Göllerde alabalık avlarken at-çek yönteminde kullandığımız sahteden iyi sonuç almak istiyorsak öncelikle su üzerindeki balık hareketlerini incelemeliyiz ve mevsimine göre sahtemizi derinden mi yoksa yüzeyden çekeceğimize karar vermeliyiz. Bunun için basit bir mantık yürütmek gerekirse; yazın alabalıklar genellikle su yüzeyinde uçuşan böceklerle beslenirler. Ancak kışın ve ilkbaharda dipten beslenen alabalık, böcek larvaları ve diğer omurgasızlarla beslenir.
Alabalık avlamak için çantamızda bulundurmamız gerekenlerin başında döner kaşıklar gelmektedir (00, 0, 1, 2, 3 numara). 2 ve 3 numara yaygın olarak kullanılır ve kırmızı noktalı döner kaşıklar güzel sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bunların yanı sıra küçük silikonlar ve maket balıklar da iş yapabilmektedir. Fırdöndü, kıstırma kurşunlar, şeffaf ya da görünmeyen (fluorocarbon) misina, uygun olta makinası ve hassas kamış yanımızda bulundurmamız gerekenlerin başında gelmektedir.
Avfoni Balık Avı Uzmanımız Onur Fırat Polat 2013’te Çankırı’da bir göldeki balık avı macerasında rekor büyüklükte Abant alası yakalamıştır. Birbirinden farklı lokalitelerde yaşadığı abant alası deneyimlerine göre diğer alabalıkların aksine çok hantal bir yapıya sahip olduklarını ve yapay yemlere saldırı ve takip açısından hem saldırgan hem de nazlı olduklarını belirtiyor. Aynı zamanda balık yemi kaptığında bir timsah gibi olduğu yerde dönerek kurtulmaya çalışıyor ve delirmişcesine misinayı bedenine doluyor.