Bıldırcın Avı

BILDIRCIN

Latince: Coturnix coturnix İ- Quail A- Wachtel F- Caille de blés

DIŞ GÖRÜNÜMÜ VE ÖZELLİKLERİ

Sülüngillerin en küçüğüdür. Ge­nelde erkek ve dişi aynı görünüştedir. Erkekler gerdanlarındaki koyu lekeden ayırt edilebilirler. Erginlerde baş açık boz kahverengidir. Gaga dibi ve alın-dan başlayan koyu ince şeritler ense­ye kadar iner. Sırtı ve kuyruğu boz kahverengi, üzeri boyuna sarı çizgili ve koyu lekelidir. Kanatlar ve kanat örtü tüyleri ise enine sarı çizgilidir. Göğsü sarı kahverengi ve koyu benekli, karın kısmı kirli be­yaz, krem rengidir. Kanatları örten yan tüyler kahverengi, boyuna sarı çizgili, üzerleri koyu kahverengi lekelidir. Gaga gri-boz, ayaklar kirli sarı renklidir. Hızlı kanat çarpışları ile alçak­tan uçar. Uzak mesafeye gitmez, konacağına yakın kanat süzer ve kanat çırparak konar. Bo-yu18 cm.’dir. Çiftleşme zamanı günün erken saatlerinde ve akşam üstleri, hatta geceleri bi­le erkekler uzaklardan duyulabilen bir sesi “pıt-pıdıyk, pıt-pıdıyk” diye, dişiler de “kivp, kiyp” diye öterler. Ürktüğü ve havalandığı zaman “prinn” diye bir ses çıkarır.

YAŞAM ALANI

Yurdumuzda rastlanan bıldırcınların bir bölümü yaz göçmeni, bir bölümü de geçit kuşu­dur. İlkbaharda yurdumuza gelen bıldırcınlar Marmara ve Ege’nin yüksek yerlerindeki yay­lalar ve tarlalarda Orta ve Doğu Anadolu’da ekin tarlaları, otlaklar ve yaylalarda yuvalanır-lar. Toprağı hafifçe eşerek açtığı ve birkaç kuru otla döşendiği yuvaya esmer, siyah benek­li 8-14 yumurta yumurtlar, kuluçkada dişi 18-20 gün yatar. Yavrular 2 haftada uçar, 6 haf­ta sonra alanları kadar olur ve ağustos sonu eylül başında Güneye göç edecek hale gelir­ler. Özellikle eylül, ekim aylarında Karadeniz, Marmara ve Trakya bölgelerinde rastlanan bıldırcınlar geçit kuşudur. Romanya, Ukrayna ve Kırım ovalarında kuluçkaya yatan bu kuş­lar sonbaharda yurdumuz üzerinden güneye geçer. Bir kısmı da Akdeniz ve Güney Ege’de-ki ovalarda kışı geçirirler. Bıldırcınlar ekin tarlalarında, kuru kısa otluklarda, meralarda ya­şarlar. Keklikler gibi sürü halinde bulunmazlar, tek veya birkaçı birarada gezerler. Ekin da­neleri, ot tohumları, bitkilerin körpe kısımları ile beslenirler. Yavrular ilk 4 hafta böcek, kurt, tırtıl, karınca yumurtası ile beslenir. Yurdumuz dışında bütün Kuzey yarım küresinde bulunur. Kış Orta Afrika’da geçirirler.

Bıldırcın avı avcılığın alfabesindeki “A” harfidir. Sezon bıldırcın avıyla açılır. Acemile­rin genelde ilk gittikleri av bıldırcın avıdır.

Diğer avlara nazaran en kolay avdır. Fazlaca kuş bulma ve avlama olasılığı yüksek ol-duğu için de zevklidir. Ayrıca çok az ve basit giyim ve teçhizat gereklidir. Av merası; anız tabir edilen tarlalar, kısa otluk, gündöndü veya diğer sebze türü bitkilerin mevcut olduğu tarla ve bahçeler olduğu için de yürüyüş zor değildir. Bıldırcın da genelde düz uçuşlu bir kuş olduğu için usta avcılar nadiren karavana atarlar.

Ancak, bütün bunlara rağmen bıldırcın avının da kendine göre bazı incelikleri vardır.

TÜFEK: Bıldırcın avının tüfeği 20 kalibredir ve özellikle yeni başlayanlara, önce 20 ka­libre ile başlamalarını tavsiye edilir. 20 kalibre tüfek hafiftir, taşıma kolaylığı sağlar, tepmesi azdır, saçma ade­di de az olduğu için daha dikkatli nişan almanızı gerektirir. Böylece atıcılığınız da-ha keskinleşir. Diğer çulluk, keklik ve ördek gibi iyi atıcılık gereken avlar için avantaj sağ-lanmış olursunuz. Ayrıca bıldırcın gibi zayıf bir av hayvanına bir şans vererek centilmenlik de yapmış olursunuz. Bıldırcın avında kullanmanızın önerildiği 20 kalibre tüfeğinizin nam­lu boyu 60-65 cm. şoklarda 4/4 (silindir/silindir) veya 4/3 (silindir/modified) olursa daha iyi netice alırsınız. Şoklu tüfeklerle yakın mesafeden yapacağınız atışlarda hem vuruş şan-sınız azalır hem de vurduğunuz takdirde hayvanı yenilemeyecek kadar kötü bozarsınız. Bir­çok av köpeği de bu halde bozulmuş bıldırcını yemektedir.

FİŞEK: Kullanacağınız fişek standart 25 gr. 9-10-11 numara olmalıdır. İri saçma yine hayvanı bozacağı için ve uzak mesafeli atışlarda bıldırcının saçma patterninin arasında kalıp vurulmama ihtimali olaca­ğı için tavsiye edilmez. 12 numara gibi çok ince saçma da uzak mesa­feli atışlarda netice vermez. Namlu boyu, şok ve fişek konusundaki tav­ siyelerimiz 12 kalibre tüfekler için de geçerlidir.

KIYAFET: Bıldırcın yurdumuzda ağustos ayı ortası ile ekim ayı ortası arasında yapıldığı için giyim pek problem teşkil etmez. Bir gömlek, yelek ve fazla kalın olmayan ama sağlam bir pantolon ile tercihen yüksek konçlu rahat bir spor ayakkabı bu iş için yeterlidir. Giyim konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar; kamuflaj tipi elbise kesinlikle kullanmamak, özellikle gün­döndü içine kamuflaj elbiseyle girilirse, en usta avcı dahi size doğru uçmak­ta olan bir bıldırcınla karışık sizi de vuracaktır. En sık av kazaları, özellikle meralarda kala-balık olması nedeniyle bıldırcın avlarında meydana gelmektedir. Giysilerinizde tercihan oranj veya kırmızı renkler olmasına veya en kötü ihtimalle şapkanızın canlı renkli olması-na dikkat edin. Ayakkabı olarak; hava alan cinsten spor ayakkabılar tercih edin, kışlık bot veya çizmenin ayağınızı terleteceği ve şişmesine neden olacağı dolayısıyla ayağınızı vura­cağı kesindir. Sonuçta avınız daha kısa sürecektir. Av yeleğinizde yeterli miktarda iç, dış ve arka cep bulunmalıdır. Özellikle ön iki cep büyükçe ve körüklü olmalıdır. Av yeleği ile fotoğrafçıların 15-20 cepli yeleklerini karıştırmayın, yoksa acilen ihtiyacınız olan bir gere­ci, hangi cepte olduğunu bulamamanızdan dolayı avı kaçırabilir veya ciddi bir tehlike de yaşayabilirsiniz. Hatta aynı gereci aynı cebe koyma alışkanlığını edinin. Para, kredi kartı, ehliyet ve av tezkeresi gibi kıymetli eşyaları fermuarlı iç ceplerde taşıyın.

Bıldırcın avın pek fazla aksesuarı gerektirmez. Bununla beraber her avda olduğu gibi mutlaka bir çakı veya küçük bir av bıçağı, kuş askılığı, düdük, sivrisinekleri uzaklaştırıcı ilaç, matara, çakmak, güneş gözlüğü yeterlidir. Kesici kısmı 9-11 cm. arasında katlanabilir ama mutlaka kilitli çakı veya kılıflı bıçaklar taşınmak için idealdir. Güneş gözlüğü kullan­maya ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız da sağlam bir gözlük, sizi belki gözünüze ge­lebilecek bir saçmadan korur.

Sürekli, avından iyi netice aldığınız meralara gitmeyi âdet haline getirmeye çalışın, za­man zaman yeni mera keşfetmek de akıllıca bir iştir. Ancak tanıdığınız merada kuşları de­vamlı belirli noktalarda bulacağınızı farkedeceksiniz ve bu da her zaman sizin yeni avcıla-ra göre avantajınız olacaktır. Ayrıca gerektiği zaman kendinize ve köpeğinize nerede su bu-labileceğinizi de bilirsiniz. Anız kenarları, çok rüzgârlı havalarda rüzgâr olmayan tepe arka­ları, sıcak saatlerde yoncalık veya pancar gibi dibi daima ıslak olan yeşil yapraklı bitkile­rin olduğu yerler bıldırcını daha çok bulabileceğiniz yerlerdir. Akşam üzeri hava serinleme­ye başladığı zaman ise bıldırcın böyle yeşillik yerlerden kuru anızlara doğru geçmeye baş­lar. Eğer bu iki tür tarla arasındaki çizide dolaşırsanız av şansınızı artırmış olursunuz.

Merada diğer av arkadaşlarınızla düz bir hat teşkil edecek şekilde ve birbirinizden yak-laşık 8-10 metremesafeyle orta hızda yürüyünüz. Bu mesafe meraya göre, anızın sıklığına göre değişebilir. Hızlı yürüyerek çok yer dolaşmak teorisi yanlıştır, çünkü hayvan yanından ritmik tarzda ve hızlı yürüyen avcının kendisini görmediğini sanmakta ve kalkmamaktadır. Bu nedenle zaman zaman durmakta, ritmik yürüyüşü bozacak hareketler yapmakta fayda vardır. Avcıların çoğu bu teoriyi bilmediklerinden “Tam sigara yakıyordum ki kuş kalk­tı” veya buna benzer işler yaparken kuş kalktığını söylerler.

Arkadaşlarınıza doğru yönelen bir kuşa ne kadar usta atıcı olsanız da ateş etmeyiniz. Uzak mesafelerde etek saçmaları tahmin edemeyeceğiniz kadar sapma yapmaktadır.

 Av yapılan meralar sahipli yerlerdir. Buraların içinden geçerken, özellikle halihazırda bitki mevcut olan tarlalarda bitkilere ve sebzelere hasar vermeyiniz. İzinsiz meyve ve seb­ze toplamayınız.

Kamil Üçbaş. Avcının Temel Eğitim Kitabından.

(İçeriğin izinsiz kullanımı yasaktır.)